1998 yılında bilim insanları iklim ile farklı halkların mutfak geleneklerinde baharat kullanımı arasında bir ilişki olduğunu keşfetti. Yaklaşık yüz yemek kitabından 4.578 tarifin analizi, baharatların Hindistan ve Tayland gibi sıcak ülkelerde çok daha sık kullanıldığını gösterdi. Sıcak iklime sahip on ülkede her et tarifi en az bir baharat içerirken, Finlandiya ve Norveç gibi daha soğuk bölgelerde baharatsız yemekler bulmak nadir değildi.
Reklam
Olası bir açıklama, baharatların antimikrobiyal özellikleriyle ilgilidir. Çalışmalar, örneğin zencefil ve zerdeçalın antibakteriyel özelliklere sahip olduğunu göstermiştir. Gıda kaynaklı enfeksiyon riskinin daha yüksek olduğu sıcak iklimlerde baharat kullanımı patojenlerle mücadeleye yardımcı olabilir.
Ancak tüm araştırmacılar bu hipoteze katılmıyor. 2021 yılında, baharat tüketimi ile enfeksiyon riskinin azalması arasındaki bağlantıyı sorgulayan bir çalışma yayımlandı. Araştırmacılar, sıcak ülkelerde yaşayanların daha fazla sirke veya alkol tüketmediğini, bunların da mikroplarla etkili bir şekilde savaşan bileşenler olduğunu belirtti. Buna ek olarak, yemeklerdeki baharat seviyesi her zaman gıda kaynaklı enfeksiyon riskine karşılık gelmemektedir.